Sarıkamış Katerina Av Köşkü

Sarıkamış Katerina Av Köşkü

Sarıkamış ormanlarındaki saklı tarihi güzellik Katerina Av Köşkü, ahşap görünümü ile Baltık mimarisinin doğayla uyumlu ruhunun en şık ifadelerinden… 

Hangi mevsimde gelirseniz gelin Kars’ın doğal güzelliği sizi büyülemeye yeter. Kışın uzun çam ağaçlarına yağan bembeyaz pamuk gibi karlar, baharda ovaları süsleyen rengarenk çiçekleri gördükçe ruhunuz huzurla dolar. Doğu Anadolu’nun en geniş ovaları, uçsuz bucaksız, yemyeşil bir alan hayal edin. Kuş cıvıltıları, tertemiz havası öyle iyi gelir ki bir yanınız Kars’tan hiç ayrılmak istemeyebilir. 

Sarıkamış’ın muhteşem doğasıyla ayrı bir güzellik kazanan Katerina Av Köşkü’nü gören hemen herkes, bu köşkte yaşamak kim bilir nasıl güzel olurdu, diye düşünmekten kendini alamaz. Şimdilerde terk edilmiş ve restore edileceği günü bekliyor olsa da Katerina Köşkü, tüm ziyaretçilerimizin listesinde yer alan, Kars’ın gözde tarihi mekanlarından…  

40 Senelik Rus İşgalinden Kalan Bir Köşk

Kars, Osmanlı Devleti zamanında Ruslar ile paylaşılamayan bir şehir. 1877-1878 yılları arasında tarihe 93 Harbi olarak geçen savaş sonucunda, bölge Ruslar tarafından işgal edilir ve Kars’ta Rus hakimiyeti 40 sene boyunca devam eder. 

Kars’ın işgal altında olduğu dönemde inşa edilen birçok yapı, şimdi kentin mimari zenginliği haline gelmiştir. Bunlardan birisi de Katerina Av Köşkü. 1896 yılında II.Çar Nikolay’ın eşi Kraliçe Katherina tarafından yaptırılan köşkün temel kısmı, hasta olan oğlu için rehabilitasyon merkezi olarak kullanılıyordu. 

Baltık Mimarisi’nin Güzide Örneği

Rusya’nın kuzeyinde bulunan Baltık Denizi çevresinde yapılan imar çalışmalarının bir benzeri Kars’a neredeyse aynen uygulanır. Baltık mimarisine göre yapılan binaların dışında şehir planı da Baltık bölgesi ile benzer şekilde oluşturulur. Katerina Av Köşkü de şehirdeki diğer mimari eserler gibi Baltık mimarisi örneğidir. 

Köşkün iç kısmını ısıtmak için  zamanında yine Ruslar’ın kullandığı bir sistem var. Peç sistemi olarak bilinen ısıtma yöntemi, sıcaklığın beton sütunlardan yayılarak binayı kaplamasıdır. Köşkün yalnızca dış kısmı ahşap duvarlardan oluşur. İç cephesinde peç sisteminin işleyebilmesi için beton sütunlar kullanılmıştır. 

Köşkün en dikkat çeken özelliği, dış cephe yapımında bir adet çivi bile kullanılmadan inşa edilmiş olması. Yekpare ağaçtan yapılan dış cephenin tamamı ahşap. Duvar yapımında kullanılan ahşap kalaslar dikey ve yatay sütunlar halinde birbirlerinin içerisine geçirilerek kurulmuş. 

Katerina Köşkü’nde Masalsı Bir Yolculuğa Çıkın

Her sene binlerce yerli ve yabancı turist ağırlayan Kars, Sarıkamış’ta bulunan Katerina Köşkü ile ziyaretçilerine unutulmayacak bir tarihi yapının kapılarını aralıyor.

Kimi insanları ihtişamlı binalar büyülerken kimilerinin sade, minimal yapılar hoşuna gider. Katerina Av Köşkü, iki katlı ve dikdörtgen bir yapı. Sade görüntüsü, köşkün arka cephesinde kalan alabildiğine uzanan Sarıçam Ormanları ve ön cepheden görünen heybetli Allahuekber Dağları ile bütünleşince küçük bir şatoyu andırıyor, size de bu masalsı görüntünün keyfini çıkarmak kalıyor. Burada çektiğiniz her fotoğraf kendiliğinden bir hikayeye dönüşüyor.

Katerina Köşkü, av köşkü olarak  anılır. İki bölümden oluşan köşk,  II. Çar Nikolay’ın döneminde önemli isimlerin, değerli misafirlerin ağırlandığı yerdir. 6.500 metrekarelik büyük bir alana yayılan köşk, yaz ve kış ava çıkan saraylıları ve önemli kişileri konuk eder. 

Ana köşk olarak adlandırılan ikinci kısım, av köşküne kıyasla daha çok, hizmet için kullanılmıştır. Zaman zaman hastane ve saray olarak kullanılan köşkün tam 28 odası var ve çok işlevli bir yapıya sahip. 

1994 yılına kadar askeriye olarak kullanılan köşk daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmiştir 2019 yılında Kültür Bakanlığı ve Kars Valiliği tarafından restorasyon planlamasına dahil edildiği duyurulmuştur.