Kars’ın Tarihi Yüzü Horomos Manastırı

Horomos Manastırı'na Nasıl Gidilir

Döneminin en önemli dini ve kültürel merkezlerinden olan Horomos Manastırı, döneminde büyük bir ihtişamla hizmet sağlamış yapılardan biridir.

Zamanın izleri ile günümüzde eski ihtişamını kaybetse de Kars’ın tarihi dokusunu gözler önüne seren nadide bir mimari eser olarak bizleri karşılar. Kars’ın müthiş doğası, güzelliği ve dokusu için yola çıkanlara rehber niteliğinde ilerlemek isteriz. Horomos Manastırı’na giden yolları keşfedelim

Horomos Manastırı’na Nasıl Gidilir?

Ulaşım noktasında biraz zorlayıcı bir yolculuk ile karşılaşmanız muhtemel ancak bu zor yolun sonunda Horomos Manastırı, Kars’ın tarihi ve kültürel dokusunu keşfetmek isteyenlerin muhakkak görmeleri gereken noktalardan biri olduğunu ispat edecektir.  Özellikle maceraperestlerin ideal rotaları arasında yer alan manastır, Kars’ın tarihini dokusuna bir adım daha yaklaşmanızı sağlar. Bu bölgeyi ziyaret ederek zamanında ihtişamlı bir görünüme sahip manastırdan kalan bölümleri inceleyebilirsiniz.

Ğoşavank ya da bugün bilinen adıyla Horomos Manastırı, Kars sınırları içerisinde; Ani Harabeleri ’ne 15 km uzaklıktadır. Manastır, Arpaçay’ın yanında yer alıp buraya ulaşım nehrin koyağı üzerinde bulunan zorlu bir yol üzerinden sağlanmaktadır. Göreceğiniz bu tarihi değere değer mi, evet kesinlikle değer!

Horomos Manastırı’nın Tarihi Yolculuğu

Ğoşavank ve Horomos isimlerinin kökeni hakkında farklı görüşler mevcuttur. 13.yy Ermeni yazarlarına göre ise manastır, Roma İmparatorluğu’ndan kaçan keşişlerce kurulmuştur. Buna bağlı olarak bu ismin ‘Romalılardan’ anlamına geldiğine inanılır.

Manastır kompleksi 10.yy’da 936 yılında oluşturulmuştur. Neredeyse 10 asırdan fazla bir zamana başkaldıran bu Ermeni Manastırı’na yıllar içerisinde çeşitli restorasyon çalışmaları ve eklemeler yapılmış ancak bazı kısımları günümüze ulaşmayı başaramamıştır.

Ani şehrinin başkent olmasından sonra önemi artan Horomos Manastırı, dini bir merkez olmasının yanı sıra seyyahların ve tüccarların dinlenebilecekleri bir yer olmasıyla da bilinmektedir. 11.yy yazarlarından Taronlu Stefanos Asoğik kaleme aldığı sözlerde, manastırın bir kervansaray üzerinde olduğuna imada bulunmuştur. Dolayısıyla kurulduğu günden günümüze kadar kültürel değerleri kendisiyle birlikte taşımaktadır.

Horomos Manastırı’nın Tarihe Bıraktığı İzler

Kars’ın değerleri arasında bugün boy gösteren binlerce yıllık hazineyi de tarihte bıraktığı izlerle saklayan Horomos, bir medeniyet kucağı görevi de görmüştür.

Ortaçağ’ın Ermenistan’ı için önemli merkezi noktalardan olan Horomos Manastırı, Paradini veya Baratanı Hanedanlığı olarak bilinen Ermeni Hanedanlığı döneminde inşa edilmiştir. Bagratuni Hanedanlığı, 885-1045 yılları arasında bölgeye hâkim olan güçtür. Bu süreçte Ermenistan ve Doğu Anadolu’da hüküm sürmüştür.

Hanedanlığın en güçlü dönemlerinde Pakraduni kralı I. Abas tarafından 936 senesinde inşa ettirilen Ğoşavank, bölge halkı tarafından değer gören bir dini merkezdir. 961’de ise Ani şehrinin başkent olması sonucunda önemi giderek artmış hatta hanedanların mezarları bile buraya defnedilmeye başlanmıştır. Pakraduniler zamanla manastırı adeta bir kraliyet kabristanına çevirmişlerdir. Bir krallığın büyüdüğü ve geliştiğine tanıklık eden Horomos Manastırı, bize bugün Kars ve çevresinde tarihsel süreç hakkında çok fazla bilgi verir.

Ancak her önemli dini-kültürel merkez gibi Horomos Manastırı da insanlar tarafından tahrip edilmekten kurtulamamıştır. 982 senesinde Arap saldırıları sonucunda ağır hasarlar almış ve tahribata uğramıştır. Ama Pakraduniler tarafından kısa zamanda onarılmakla birlikte yapıya yeni bölümler ve kiliseler de eklenmiştir. Medeniyetlerin dini merkezlerini yıkmak, medeniyeti de yıkmak için güçlü bir hamledir. Horomos ‘un üstlendiği din merkezi konumu nedeniyle saldırı ve tahrip için en çok seçilen yerlerden biri olması, tarihsel olarak baktığımızda bizleri şaşırtmıyor. Ancak elbette bu yapının tamamını sapasağlam görebilmek çok daha etkileyici olurdu. Ermeni Hanedanlığı manastırı onararak ve koruyarak tarihsel yolculuğuna büyük katkı sağlamıştır. Ancak hiçbir medeniyetin sonsuz olmaması gibi, Kars’ta bulunan Ermeni Hanedanlığı da sonsuz bir hüküm sürmemiştir.

Manastır, 1064 senesinde Türklerin Ani şehrini fethetmeleri ile el değiştirmiştir. Bu dönem yazılı kaynakları bize Horomos Manastırı hakkında pek bilgi vermez. Ancak 12.yy’ın ikinci yarısında kaleme alınan kaynaklar, bize manastır ve çevresinin ünlü bir kültürel ve dini merkez olduğunun bilgisini verir. Ermeni Hanedanlığını ve milletinin kültürünü taşıyan manastır artık Türk milletinin kültür özelliklerini taşıyan bir yapıya dönüşmüştür.

Manastırın kendi bünyesinde bir hat odası ve kütüphanesi bulunmaktadır. Edinilen bilgiler ışığında Ani ve Ermenistan başpiskoposlarının Horomos Manastırı’nda yaşadıkları düşünülmektedir.

Horomos Manastırı, 13. ve 14.yy. tarihlerine kadar önemini korumuştur. Mkhargrdzeli Hanedanı adına manastırı yöneten feodal aileler için burası bir mezarlık görevi görmüştür.

Horomos Manastırı’nın Terk Edilmesi ve Yeniden Canlandırılması

Medeniyetler taşınır, değişir ancak yapılar orada izleri yaşatmaya devam eder. Horomos ‘un tarih yolculuğunda ise bir terk edilme durumu söz konusu olmuştur. Bu sonuca resmi kaynaklarda ulaşılan bilgilerin arasındaki kesintilerden ve zamansal farklılıklardan varabiliyoruz.

Manastıra dair Ortaçağ’da ulaşılan son tarihi belge 1336 senesine dayanır. Bu tarihten 18.yy’a kadar manastır hakkında kayda değer bir bilgiye ulaşılamamaktadır. Tarihçiler tarafından bu dönemlerde manastırın terk edildiği görüşü hakimdir.

Tarih 1788 senesini gösterdiğinde ise manastır, uzun yıllara dayanan yaşamında bir yenileme daha yaşamıştır. Bu yenileme sırasında çan kulesi onarılmış, dış duvarlar yeniden inşa edilmiştir. Sonrasında 1860’lı yılların başında Gezgin John Ussher, manastırı ziyaret etmiştir. Yazılı kaynaklara geçirdiği üzere Ussher, manastırı tek bir keşiş ile harap durumda bulduğundan bahseder. Yine bu yüzyılın son yıllarında yapıda, farklı restore ve yenileme çalışmaları yapılmıştır.

1920 yılına kadar Horomos Manastırı, işlevini sürdürmüştür. Rusların hakimiyeti sırasında manastırın çevresinde bir köy inşa edilmiştir. Köy şu an tamamen boş vaziyettedir. 1920 senesinden sonra manastır ciddi oranda tahribata uğramış ve yapının bazı bölümleri tamamen yok olmuştur. Manastırın önemli bir bölümü olan Aziz Yuhanna Kilisesi’nin kubbesi 1970’li yıllarda çökmüştür. Manastırı gerçekten anlamak ve deneyimlemek için bu bölgeyi ziyaret ederek tarihi dokuyu yakından gözlemlemeniz mümkün.

Horomos Manastırı Kompleksi

Yapının detayları, ziyaret öncesi fikir edinmeniz için atlanmaması gereken noktalardan biri.

Manastır, inşa edildiği 10.yy’dan bu yana farklı eklemeler ve tahribatlarla karşı karşıya kalmasına karşın temelde üç ana kiliseden meydana gelmektedir. Bunlar; Aziz Yuhanna Kilisesi, Aziz Yorgi Kilisesi ve Aziz Manas Kilisesi’dir. Kiliselere adlarını veren bu üç azizin de birbirinden farklı dini efsaneleri bulunmaktadır. Hristiyanlık için oldukça önem ihtiva eden bu üç azizin adıyla bilinen kiliseler hem dine hem de bölgeye hizmet etmiştir.

10 asırlık tarihi ile pek çok farklı millete ev sahipliği yapan; Kars sınırları içerisinde yer alan Horomos Manastırı, günümüze taşınan tarihi ve kültürel bir dokudur. Dokunun zamana yenik düşen ve direne her bir köşesi sizi ayrı bir tarihi yolculuğa çıkaracak. Ayakta kalmanın, binlerce yılın ve yıkılmanın gerçek temsilcisi olan Horomus’u gördüğünüzde coğrafyayı hissedebileceksiniz.  Horomos manastırı ile ilgili ulaşılan bilginin kısıtlı olması nedeniyle, yapı birçok rivayete de konu olmuştur. Bu rivayetlerden birisine göre manastırı, fakirlere giysi bahşedecek kadar merhametli ve cömert Hovhannes yaptırmıştır. Hovhannes, manastırın kervan yolu üzerinden gelip geçenlerin dinleneceği ve kendilerini evlerinde hissedebileceği bir yer olmasını istemiştir. Ani şehrinin merkez olarak belirlenmesi ve manastırın da burada olması, aslında bu rivayeti destekler niteliktedir. Kim bilir belki siz de Horomos Manastırı’nı ziyaretiniz sırasında eski zaman gezginlerinin ruhunu içinizde hissedersiniz.