Kars’ta Gezilecek Kutsal Yerler

Kars Camii

Seyahat ederken kutsal mekanları ziyaret etmek Türkiye’de turizmin kendine özgü bir güzelliğidir. Gezgin için maneviyat, mimari kadar değerlidir. 

Camileri, türbeleri, şehitlikleri gezmek; bu kutsal mekanlarda dua etmek ve o an orada karşılaştığınız insanlarla selamlaşmak, belki bir şeyler ikram etmek ya da bir ikramı kabul etmek, Türkiye’de gezerken yapmaktan mutlu olduğumuz şeyler arasındadır. Hani bayram sabahı büyüklerinin elini öpmek gibi… 

Kars; inanç çeşitliliği, tarihi olarak taşıdığı birçok farklı inanışa ait mukaddes emanetler, bir zamanlar 1001 Kilise Şehri adıyla anılan Ani kentinden miras kalan kutsal ruh ve Anadolu’nun ilk camisi Ebull Menuçehr sayesinde, manevi tarafı oldukça güçlü bir coğrafya.

On birinci yüzyılda Kars’ta yaşamış  tasavvuf ehli Ebul Hasan Harakani “Her kim bu dergaha gelirse ekmeğini veriniz, inancını sormayınız.” diyerek kendisinden iyi yüzyıl sonra yaşayacak ve tasavvufun büyük üstadları arasına ismini yazdıracak olan Konyalı Mevlana’ya, “Kim olursan ol yine gel.” sözlerinde ilham olur. 

Kars’ta gezilecek kutsal yerler, Anadolu’nun tüm inançları bağrına basan hoşgörüsüyle, ruhunuza unutulmaz anlar yaşatacak.  

1) Ebull Menuçehr Cami

1072 yılında Anadolu Selçukluları’nın Kars’ı fetmensinin ardından, Selçuklu Beyi Ebul Menucehr tarafından yaptırılan cami, Anadolu’nun ilk Türk camisidir. Bahar mevsiminde yemyeşil çimlerinde arasında açan rengarenk yayla çiçekleri ile çevrelenen Menuçehr Cami, harika fotoğraflara konu olmuş muhteşem bir manzaradır. 

Kesme taştan caminin sütunları, tavanındaki renkli taş döşemeler, bin yıl önce aynı coğrafyada yan yana duran inanç kimliklerinin, barış içindeki diyaloglarının izini taşır. Ebull Menuçehr, Ani Antik Kenti sınırları içinde yer almaktadır ve bir zamanlar Hristiyan cemaati için çok önemli olan bu kutsal mekandaki yapılarla ahenk içindedir. 

Mimarisi ile dünyayı kendine hayran bırakan Anadolu Selçukluları’nın en eski eserlerinden biridir. Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Ani Harabeleri Ören Yeri sınırları içinde bulunan camiyi yılın dört mevsiminden ziyaret edebilirsiniz. 

2) Ebul Hasan Harakani Türbesi 

Evliya Cami Ebul Hasan Harakani Türbesi’nin Kars’ın manevi değeri yüksek mekanları arasında özel bir yere sahip olmasının önemli sebeplerinden bir tanesi  türbedarının, Bizans ordusuna karşı savaşırken Kars’ta şehit düşmüş olmasıdır.  Zamanında manevi kimliği ile öne çıkmış Ebul Hasan’ın tasavvuf öğretisini içeren ve ölümünden sonra öğrencisi tarafından kaleme alınan Nurul Ulum  adlı eserinin orjinali, bugün British Museum koleksiyonunda yer almaktadır.

Bu büyük tasavvuf üstadı ve ilim insanı, Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli roller üstlenmiş, ömrünü bu uğurda vermiş bir Alperen olarak anılır. “Türkmenistan’dan Şam’a kadar olan sahada birinin parmağına batan diken, benim parmağıma batmıştır; birinin ayağına çarpan taş benim ayağıma çarpmıştır. Onun acısını ben de duyarım. Bir kalpte üzüntü varsa, o kalp benimdir.”  bilinen Harakani hazretlerini türbesini ziyaret etmek, öğretisinin izlerine görmek, Kars’ta geçirdiğiniz zamanın ruhuna bambaşka bir değer ekleyecektir. 

3) Fethiye Cami

Rus Baltık mimarisinin kentteki en güzel örneklerinden biri olan bu muhteşem yapının dış görünüşü o kadar etkileyicidir ki bir süre sadece seyretmek isteyebilirsiniz. Eski adıyla Büyük Katedral, 19 yüzyılın sonlarında, Kars’ın Ruslar tarafından işgal edildiği yıllarda inşa edilir. 1985 yılında camiye çevrilen Fethiye Cami, Kars’ta mutlaka görülmesi gereken yerler arasında ilk onda sayılan popüler tarihi mekanlardan biri fakat, manevi değeri bu popülaritenin çok daha ötesine uzanır. Her yıl, dünyanın dört bir yanında gelen Müslüman, Hristiyan ve başka inançlardan binlerce kişiye kapılarını açan Fethiye Camii’ni Ortakapı mahallesinde ziyaret edebilirsiniz. 

4) Yusuf Paşa Cami

Osmanlı döneminde Kars Beylerbeyi Seyit Yusuf Paşa’nın ismiyle anılan Yusuf Paşa mahallesinde bulunan bu mütevazi cami, aslında 1579 yılında Sultan III. Murat zamanında yaptırılmıştır. 1664 yılında Yusuf Paşa tarafından onarılıp, tekrar ibadete açıldıktan sonra Yusuf Paşa Cami olarak anılmaya başlar. 

Bölgenin özgün mimarisini temsil eden renkli bazalt taştan örülmüş duvarlarına eşlik eden ahşap sundurması, Yusuf Paşa Camii’ni tam bir Anadolu camii yapar. Ziyaret etmekten, keyif ve huzur bulacağınızı umuyoruz. .  

5) Ebul Muammeran Cami 

Günümüze sadece yıkıntıları kalmış olsa da Ani Antik Kenti içinde yer alan Ebull Muammeran Cami görülmeye değer kutsal mekanlardan biri. Ebul Menuçehr’in oğlu Selçuklu Beyi Ebu’l Muammeran tarafından yaptırılan cami 1917 yılında tamamen yıkılır. 

Babasının ölümünün ardından tahta geçen Ebul Muammeran, tıpkı babası gibi şehre, adını taşıyacak bir cami yaptırmak ister. Benzer bir planda inşa edilen bu ikinci caminin minaresinin Ebul Manucehr Camisinin minaresinden daha uzun olduğunu, döneme ait gravürlerden biliyoruz. Maalesef, babasının adını taşıyan cami dimdik ayaktayken Ebul Muammer Camii’nden geriye, minaresinin yıkıntıları kalır.   

6) Kümbet Cami

Kars’ın dört yapraklı yoncası tarihi Kümbet Cami, şehrin simgesi haline gelmiş eserlerden biri. Kars Kalesi’nden bakıldığında kent merkezinde tüm sadeliği ile muazzam görünen Kümbet Camii, bin yıl önce, kilise olarak inşa edilmiş. O zamanki adıyla Havariler Kilisesi, minare eklenmediği için dışarıdan bakıldığında hala kilise olarak görünüyor. Orijinal mimarisini büyük ölçüde koruyan Kümbet Cami, şehir merkezindeki popüler turistik yerlerin başında geldiği için muhakkak yolunuz düşecektir. 

Günümüzde müslümanların ibadet yeri olan kutsal mekan aynı zamanda Ermeniler için de dünya üzerinde değerini hala koruyan mukaddes yerler arasında. 932-937 yılları arasında, Ermeni Bagratlı Krallığı döneminde Kral Abbas tarafından yaptırılan Kümbet Cami, bin yılı aşkın yaşıyla  Doğu’nun Ayasofya’sı olarak anılmaktadır. 

Dünya tarihinin en köklü ve ihtişamlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olmanın yanı sıra bir dönemin önemli inanç merkezlerinden biri olduğu halde Kars, güçlü manevi kimliği ile öne çıkan bir şehir değildir. Bağrında taşıdığı değerli emanetleri, kutsal mekanların ruhunu ve zenginliğini, gösterişe kaçmadan paylaşır.